25 Ağustos 2009 Salı

1357

Batan güneşlerdeyim yine. Odanın duvarları kitleler halinde sıkıştırırken ruhumu boğazımdaki acı tadı yüreğimde hissedebiliyorum artık. Gölgem bırakmıyor peşimi ve o bırakmadıkça zarlarım hep 7 geliyor. Huzursuzum, gerçekleştiremediğim yada beynimin bir köşesine buruşturup fırlattığım eylemlerim itiyor beni uçurumun kenarına. Gökyüzüne baktıkça daha bi batıyorum dibe.
Huzursuzum. Sarı yaprakta sararmış duygular,ilk baharda son baharı yaşayabilmek, yüzümün pürüzüyle çizgilere basabilmek bu sabahki sesimi anımsattı bana. O gözlere tekrardan odaklanabilmek belkide, o sahipli gözlere doyamamak. Arka koltuk ve içimi ikinci kez yakan o arka koltuk. Kızılımsı tadı yok bu sefer, parfümü az etkili, tılsımı bozulmuş..
Huzursuzum, rakamlar kurcalarken beynimi sabit fikirlerle sabit seslerde kulağım. Göremiyorum ve göremedikçe daha bir hırçınlaşıyor ellerim. Küçük, çaresiz ve yıpranmış ellerimde görüyorum ruhumu. Fazla bakımsız. Fazla vurdumduymaz. Alışılmamış yazılardalar.
Huzursuzum 02.57 daha bir arttırıyor huzursuzluğumu. Konusamamak yada sesini duyuramamak. Midemde ruhumla birlikte kirlenmiş ve temizlenmek için hap kutularında gözleri. Cesaret bulabilseler yada sevilmediklerini bilseler pislikten kurtulabilecekler belki. Belkide bu bir yanılsama. Hayat fazla afilli.
Huzursuzum bırakın bulutlar bugün sadece benim için ağlasın. Yaşayamadıklarım çığ gibi büyürken tatmin duygumu bastırsın birileri ve bırakın o göz yaşlarında tek başıma boğulayım.

5 yorum:

Elizaphelia© dedi ki...

Hayat fazla afilli bize evet.. Bu şekilde olmasına mı alıştırdık kendimizi?

-N-

AS-PIRINE dedi ki...

Alıştırmaktan çok genetik kodlarımıza bu şekilde işlenmiş sanırım, koşulsuz olarak buna inanıyor olmalıyız.

Eli Nislis dedi ki...

O dosyayı odadaki raftan çektiğin an tahmin etmiştim bu yazının geleceğini :)

AS-PIRINE dedi ki...

bende tahmin ettiğini tahmin etmiştim. seni hayal kırıklığına uğratmayı çok isterdim ama bir kısır döngü içerisindeyim napalım :)

Eli Nislis dedi ki...

Rüyanda görürsün.