O sokağı çok özledim mesela. Saat 18:00da her gün meydandan dönüp bağlar sokağında beklemeyi. 19:00da evde olmayı.
Bişi unuttuum bahanesiyle soluk soluğa Elilere gitmeyi ve hevesle bişiler anlatmayı. Ama hiç bi zaman hiç bişi unutmuş olmamayı,
Eski telefonumu özledim. Ekranını garip araba resimleriyle süslediğim, rehberindeki isimleri anımsayamadığım, 3 mesaj klasörü olan telefonumu,
En son klasördeki mesajları tek tek okuyup gözümü kapatarak sildiğim anı,
Üzeri bir haftalık kıyafetlerimle dolu olan yatagımda uyumayı,
Mor converselerimi özledim, parçalanmış ve giyilmeyecek halde olmasına rağmen sakladığım fakat bidaha bulamadığım converselerimi,
Elinin converselerinin katledildiği gün agladığımızı, ufacık şeylere üzüldüğümü, üzüldüğümüzü,
Yazı yazmayı, oturup saatlerce mektup vari şeyler yazmayı, tanımadığım bedenlere aşkımı anlatmayı,
Evden her çıktığım an 'o'nların balkonuna bakmayı 1 kez bile unutmuş olmamayı, safça bağlanmayı,
Test çözmeyi, oturup saatlerce test çözmeyi,
Meydanlıkdaki duvarın üstüne oturup çocuk kesmeyi,
Derdimiz yokcasına bağırıp şarkı söylemeyi,
Çorba içmeyi bile özledim, o masada, o çorbayı,
ÇAH'a yazmayı,
Hayaller kurmayı, olmayacagını bile bile tekrar kurmayı,
Unutmayı,
Unuttuğumu unutmayı,
Cumartesileri,
Eski kıyafetlerimi, taktığımız takımsı şeyleri,
Gimanın önünü
Bisikletle parkura gitmeyi,
Mutluyken mutsuzmuş gibi davranmayı,
Çoook gülmeyi,
Çok düşünmeyi,
Çok eğlenmeyi,
Biliyor musunuz?
Ben aslında en çok 'eski bizi' özledim. Hemde herşeyden çoook.
D.N: Kirlendik be olum.
4 yorum:
Ben de!..
Bknz: tek olmayı özlemek.
Bknz: özel olmayı özlemek.
3-5 yer copy/paste yorum yazmayı akıl edip daha sonra akıl ettiğini unutan birey;
Bknz: inanılmayı özlemek.
Yorum Gönder